Sosyal Medya

Kültür Sanat

Orhan Okay’ın ardından / Tabii karşılaşma mekanları - Fatma Barbarosoğlu

Cuma günü Prof. Dr. Handan İnci'nin tiviti ile gördüm Orhan Hoca'nın aramızdan ayrıldığını. Önce hayat çizgisinin bitişini temsil elden 2017 yılını algılayamadım, kütüphanede çalışırken çekilmiş fotoğrafının altında yazan doğum ve ölüm çizgisine baktım kaldım: (1931-2017)



Felsefe bölümünde, edebiyat pek makbul değildir. Sonradan sosyoloji bölümünde de makbul olmadığını öğrenecektim. Edebiyatsız felsefe yıllarında Orhan Okay hoca kitapları üzerinden düşüncemin ebeliğini yaptı. Edebiyat sosyolojisi ile ilgilenmeye karar verdiğim yıllarda Ahmet Mithat Efendi üzerine yaptığı çalışmayı okudum. Sonra arkası geldi.

Batı'da edebi metinler, sosyoloji ve felsefi metinlerin daima yol arkadaşıdır. Ne felsefe bölümünde ne de sosyoloji bölümünde hocalarımın hikaye ve romana atıf yaptığını hiç duymadım. Felsefe bölümü için felsefe, Kant'ın sağlam adımlarıdır.

Genç bir öğrenci iken “edebiyata kaçma" eÄŸilimim ne kadar kuvvetli olmuÅŸ olmalı ki, Bertrand Russell'in bile bir hikaye kitabı var diye kendimi savunmaya çalışırdım.

Åžimdi geriye dönüp baktığımda, hikaye yazmaya devam etmek için ne çok “ikna seansı" yaÅŸadığımı görüyorum.

Son ikna seanslarından birine daha muhatap olmuştum. Hikaye yazıyorum çünkü diye kurduğum cümlelerin hayatiyet damarı yavaş yavaş kurumaya başlamıştı. İşte o günlerden birinde ikinci öykü kitabımı yayınlamışken Orhan Okay hocadan bir mektup geldi. Mektubu nasıl okuduğumu hatırlamıyorum. Çok üzüldüğüm, çok heyecanlandığım, çok sevindiğim zamanları unutmak gibi bir huyu var zihnimin.

Hocaya telefon etmiştim. Ne kadar mutlu olduğumu anlatmaya çalışmıştım.

Hikayemin kendine has bir sesinin olduğunu temiz bir Türkçe ile yazdığım için tebrik ettiğini söylüyordu.

Şimdi okuyucu burada o mektubu yayınlamamı bekleyecektir. Bunu yapmayacağım.

Hayatıma bir mektup ile giren merhum Hocamdan bir mektup ile ayrılmayı deneyeceğim.

Merhum Orhan Okay'ın hayatında iki ana damar vardır. Edebiyatta Tanpınar, düşünce ve eylemde Nurettin Topçu. “Silik FotoÄŸraflar" adlı kitabında Orhan Okay yaÅŸadığı, olgunlaÅŸtığı muhitin isimleri üzerinden iz sürer.

İkinci Dünya savaşının bütün etkisinin hissedildiği bir dönemde hayat, maddi bakımdan fakir, lakin insanın insana verdiği emek bakımından zengindir. O dönemi şöyle anlatıyor Orhan Okay:

“Bizim neslimiz, çocukluÄŸunu galiba vaktinden biraz erken terk etmiÅŸti. Ä°kinci Dünya Savaşı'nı çocukluk yıllarımızda yaÅŸamış, Türkiye savaÅŸa girmemiÅŸ olsa da pek çok sıkıntılarını görmüştük."

Ortaokulun son sınıfında 1946 yılında arkadaşının evinde aÄŸabeyinden kalma dergileri karıştırırken aralarında tek bir sayı olarak 1939 yılında çıkmış olan Hareket dergisini görür. “VatandaÅŸ Ahlakı" adlı yazı dikkatini çeker. Yazının altında bilmediÄŸi bir imza vardır: Nurettin Topçu.

Aynı yılın sonunda yakın arkadaşı Sabri Sözeri, İstanbul Lisesi'nde okurken felsefe derslerine giren Nurettin Topçu ile tanıştırmak için Orhan Okay'ı Kapalı Çarşı içindeki merdivenli camiye götürür. O gün Cuma hutbesini okuyan ve namazı kıldıran Serezli Hasib Efendi'dir.

O gün Nurettin Topçu ile tanışır Orhan Okay, henüz çocuk denecek yaştadır ama tanışmadan aldığı zevkin etkisiyle belki yine karşılaşırım diyerek o mescide gitmeye devam eder. Orada Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi Ahmet Kabaklı'yı, daha sonra İstanbul müftüsü olacak Abdurahman Şeref Güzelyazıcı ve daha sonra Demokrat Parti'nin ilk dönem milletvekillerinden olan Doktor Tahsin Tola'yı tanır.

Orhan Okay, Nurettin Topçu ile ilk karşılaşmalarından iki ay sonra Hareket Dergisi'nin musahhihlerinden biri olarak derginin mutfağına dahil olur.

Merhum Orhan Okay'ın ve elbette onun kuÅŸağının “tabii karşılaÅŸma mekanları" olarak mescit ve camilere devam ediyor oluÅŸlarının, bir dergi etrafında muhit inÅŸa ediÅŸlerinin üzerinde ısrarla durmamız gerekiyor.

Muhiti inÅŸa eden daima “tabii karşılaÅŸma mekanları"dır.

Türkiye son yirmi yıldır “tabii karşılaÅŸma mekânları"nı hızla kaybediyor.

Çarşamba günü Orhan Okay'ın Nurettin Topçu'ya yazdığı mektubun izinden eğitim meselesine odaklanalım istiyorum.

YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.